Anksiyete bozukluğu modern çağın en çok görülen ruhsal sorunlarından birisi. Toplumun her kesimini etkilediği gibi çalışan kesimi de oldukça etkileyen bir sorun anksiyete bozukluğu.
Anksiyete yani endişe duygusu aslında normal bir duygu olmasına rağmen anksiyete bozukluğu daha farklı bir durumdur ve kişinin sosyal, aile ve iş yaşamını oldukça olumsuz etkileyebilir.
Nitekim ABD’ de bu konuda yapılan birçok araştırmanın bulgularına göre toplumlarda anksiyete bozukluğu gitgide daha da yaygınlaşıyor. Bir işte tam zamanlı çalışan kişilerde de bu sorunun oldukça yaygın olduğu düşünülüyor.
Örneğin ABD’ deki yapılan araştırmalara göre 18 yaş ve üzerindeki çalışan kesimde anksiyete bozukluğu oranı %4.
Anksiyete bozukluğu bir şeylerden aşırı derecede endişe etme ve korku duyma duygusu olarak tanımlanmaktadır. Fakat uzmanlar anksiyete bozukluğu gibi duyguların etkili bir danışmanlık hizmeti ve ilaç kullanımı ile yönetilebilir olduğunu ve iyileşme sağlandığını belirtiyorlar.
Anksiyete bozukluğu çeken çalışan kesimdeki insanlar işe odaklanmada, başarı göstermede, uzun süreli kalıcı olmakta ve bazı durumlarla başa çıkmada zorlanmaktadırlar. Uzmanlar tedavi ve destek hizmetleriyle çalışan kesimde anksiyete bozukluğu çekenlerinde iş yaşamında ve sosyal yaşamda olumlu yönde önemli katkılar elde ettiklerini belirtiyorlar.
ABD’ de yalpan araştırmada 2008-2012 yılları arasındaki 67 bin kişinin sağlık verileri analiz edildi. Analiz sonuçlarına göre anksiyete bozukluğunun yetişkin insanlarda gençlere göre daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Çalışmayan insanlarda anksiyete bozukluğu oranının çalışanlara göre daha yüksek çıktığı görüldü. Çalışmayan insanların %7 sinde anksiyete bozukluğu saptandı. Aynı şekilde çalışan kesimde de yıldan yıla anksiyete bozukluğu oranlarında artış olduğu gözlendi. Uzmanlar bunda çalışan kesimdeki iş koşullarının, iş güvencesi, gelecek kaygısı ve sosyal destek eksikliği gibi durumların etkili olabileceğini belirtiyorlar.